26 Mayıs 2017 Cuma

Bir Şarkı - Hey Yıllar


Yine gece ve ben başbaşayım anılarla 
Beyaz bir kuş öyle canlı yine düşlerimde 

Hey yıllar yenilmedim size 
Umutlarım yine aynı 
Sessizlik geceyi sarsa da 
Her gün bir yarın var ya 

Hey yıllar yenilmedim size 
Rüyalarım yine aynı 
Bir tutku yaşıyorum yine 
Aynı telaş içimde 

Bilmez kimse nasıl geldi geçti yalnızlıklar 
Kolay mıydı sanki silip atmak korkuları 

Hey yıllar yenilmedim size 
Benim için bahar aynı 
Aynı o ılık rüzgar 
Yine esiyor ellerimde


Hey yıllar yenilmedim size 
Hatalarım bile aynı 
Hep aynı sevgiye hasretim 
Duygularım hep aynı 

Bilmez kimse nasıl zordu günler zaman zaman 
Uçup gitti hayat yavaş yavaş avuçlarımdan 




Leman Sam  - 28.05.2017 - K.yolu


18 Mayıs 2017 Perşembe

Bir Şiir - Hacivat'ın Karısı


HACİVAT'ın karısı
İncecikten yeldirmeli
Göz kaş oynatmalı
Gerdan kırmalı
Belden sarmalı

Gülmeli güldürmeli

Rakı süzmeli
Âşık üzmeli
Şiir süzmeli

HACİVAT'ın karısı
Beyoğlu'nda gezmeli


Salah Birsel





10 Mayıs 2017 Çarşamba

Bir Kitap - Son Ada'nın Çocukları

"Biz boyun eğdiğimiz ve adım adım içine sürüklendiğimiz zulmün ne kadar kötüleşebileceğini tahmin edemediğimiz için yenilmiştik.
Daha o ağaçlar kesildiği, bakkalın masum oğlu dövüldüğü zaman ses çıkarmalı, başkaldırmalıydık.
Bunu yapmamıştık. Başkan’ın attığı her adımı büyük bir saflıkla kabul etmiştik.
Martılar ise karşı koydukları ve uzlaşmadıkları için kazanmıştı.
Bu durumda boyun eğen insan soyunun mu, yoksa başkaldıran martıların mı daha akıllı olduğu sorusu sorulmalı değil mi ?”

Bu kitabı Bora’ya ve Can’a okuttum. Daha bir sürü çocuğa da okutasım var. Hatta okumayan çocuk kalmasın falan gibi uçuk fikirlerim var.

Çocuklara, yanlış politikanın nelere yol açabileceğini, umudu kaybetmemeyi, sürü psikolojisi ile değil kendi bildiğin doğrularla hareket etmeyi, çocukların da bir birey olduğunu ve dünyayı nasıl şekillendirip değiştirebileceklerini  ve bir çok erdemli davranışı bu kitapta Livaneli'nin akıcı anlatımıyla bulabilirsiniz.

Sözüm ona demiş yazar çocuk kitabı yazdım gibi görünse de asıl lafım siz büyüklere…  Ama öte yandan dünyayı sadece büyükler kurtaramaz. Çocuklarımızı da dinlemeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Kitap aralarında çok güzel çizimlere yer verilmiş. Çocuklar okurken karakterleri gözlerinde canlandırabiliyorlar. Bu kitap aynı zamanda çocuklara doğal çevreyi önemsemeyi ve korumayı öğretecektir.

“Babam bana "İyiler her zaman kötüleri yenecek kadar güçlüdür," derdi. "Yeter ki, güçlerinin farkına varıp birleşsinler." (S. 34)”

Kitabımız huzur dolu insanların yaşadığı, cennet misali bir adada geçer.  Paraya çok az ihtiyaç duyulan, şiddet ve gücün kullanılmadığı, mütevazi ada hayatı, diktatör bir başkanın emeklilik yıllarını geçirmek üzere adaya gelmesiyle sarsılmaya başlar. Adadaki  düzen ve dostluk anlayışı yerini,  zorba bir başkanın şiddet ve güç kullanarak yaptığı kötülüklere bırakır.  Mesela  ilk işi yol boyunca gölgelik yapan ağaçların budanması olur ki ada halkının en değerli varlığı en çok sevdiği  şeydir ağaçlar…

Başkan, ada halkını, adaya “medeniyet” getireceği fikri ile etkilemeye çalışır ve bir yönetim kurulu oluşturarak işe başlar. Çünkü yaptığı her hareketi tek başına yapıp, göze batıp, sözüm ona diktatör olmayacak ya, !  kurul kararı ile yaptık diyecek.  Mesela kurul kararı ile martıların öldürülmesi kararı alınır. Böylelikle martıların el koyduğu adanın en güzel koylarına beş yıldızlı oteller yaptırılabilecektir. Bu duruma itiraz edenler olsa da başkanın gücü karşısında etkisiz kalırlar. Martıların katliamıyla artık adada hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Martıları yok etmesi için adaya tilkiler getirilmiştir. Bu yöntemle martılar azalır fakat bozulan doğa dengesi yılanların çoğalmasına neden olur. Yılanlar ada halkına zarar vermeye başlar. 

“Ada halkı olayı duyup gelene kadar ağaçların yarısı budanmıştı bile. Yola toplanmış, şaşkın şaşkın iki yanımızda oluşan ağaçtan duvarlara bakıyorduk. O doğal, kendi haline bırakılmış ağaçlar, saray bahçelerindeki bahçıvanların şekil verdiği yeşil heykellere dönüşmüştü. En korkuncu da artık tepemizdeki gölgeliğin kalmamış olmasıydı. Güneş doğrudan doğruya yola vuruyordu. Tahmin edebileceğiniz gibi ilk şaşkınlık anını atlatır atlatmaz tüm adalılar adamları durdurmaya çalıştı ama onlar bizim yüzümüze bile bakmıyor ve işlerine devam ederken, "Başkan'ın emri! Onunla konuşun!" diyorlardı.” (S.41)

Devamında adaya ne mi oldu ? Bence okumalıyız bu kitabı…



Kitabın Adı : Son Ada’nın Çocukları
Yazarı : Zülfü Livaneli

Sayfa Sayısı : 200
Baskı Yılı : 2014
Yayınevi : Doğan ve Egmont Yayıncılık




4 Mayıs 2017 Perşembe

Bir Hitit Duası

“Tanrım beni yavaşlat” diyip duruyorum bu aralar.
2015 yılının yaz aylarıydı, kadim bir dostum paylaşmıştı bunu benle…
O dönem kulağıma hoş ama boş bir dua gibi gelmişti.
Şimdilerde yeniden anımsadım bu duayı çünkü gerçekten yavaşlamaya ihtiyacım var.

İşten çıkıp eve koşarak gittiğimi fark ettiğim anda yavaşla diyorum kendime.

Öğlen yemeğimi çok hızlı yediğimi fark ettiğim anda yavaşla diyorum kendime.
Çünkü on bin tane işi bir arada yapmaya çalışıyorum.
Fakat fark ettim ki bu arada çok şey kaçırıyorum.
Bu telaş, bu hız koştur koştur nereye kadar ?


Tanrım,
Beni yavaşlat.
Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir…

Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele…
Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin
sükunetini ver .

Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginligi, belleğimde yaşayan akarsuların
melodisiyle yıka, götür.

Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol…

Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için
yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir
kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara
dalabilmeyi öğret…

Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat.

Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı
arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim…

Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.

Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi
büyümesine bağlıdır…

Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine
doğru göndermeme yardım et.

Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı
olarak yükseleyim.

Ve hepsinden önemlisi…

Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ve
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver…